Törende konuşan Bakan Özer, Millî Eğitim Bakanlığı olarak köy yaşam merkezleri ismiyle müsemma bir proje başlattıklarını söyledi. Köylerde kapalı olan köy okullarını yeniden eğitimle buluşturmak istediklerini kaydeden Özer, "Bakanlık olarak köylerde ilkokulların açılmasıyla ilgili tüm engelleri ortadan kaldırdık. Yönetmelik değişikliği yaparak istenilen tüm köylerde okulların tekrar öğrenci alabilme imkânını getirdik. İkinci bir adım daha attık, dedik ki 'Bu sene Bakanlık olarak en öncelik verdiğimiz şey, okul öncesi eğitim seferberliği.' Okul öncesi üç beş yaş grubundaki çocuklarımızın gelir seviyesi ne olursa olsun, okul öncesi eğitime ücretsiz bir şekilde erişebilmesi için ciddi bir kampanya yapıyoruz. 3 bin anaokulu açmak için yola açtık. Dün Cumhurbaşkanımız da kabine sonrası açıkladı. 1.200'ünü şu anda hizmete aldık. Millî Eğitim Bakanlığı yılda ortalama 50 ile 70 arasında anaokulu açarken on ay gibi kısa sürede 1.200 bağımsız anaokulunu hizmete almanın mutluluğunu yaşıyoruz. İnşallah, yılın sonuna 3 bin anaokulunu da hızlı bir şekilde hizmete alacağız." dedi.
Köyleri de bu seferberliğin bir parçası yapmak istediklerini belirten Özer, şunları söyledi: "Köylerde anaokullarının, ana sınıflarının açılmasıyla ilgili 10 öğrenci sayısını 5'e düşürdük. Sadece bu adımımızda 1.800 köyümüzde 20 bin yavrumuz ana sınıflarıyla buluştu. Dedik ki bu yetmez. Sadece köy ilkokul ve ana ana sınıflarının anaokullarını açmayalım. Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz sadece eğitim çağ nüfusuna eğitim hizmeti vermiyoruz. Aynı zamanda yetişkinlerimize ve halk eğitim merkezleri ve olgunlaşma enstitüleri üzerinden istedikleri eğitimleri düzenliyoruz. Dedik ki 'Bu halk eğitim merkezlerini de köylere taşıyalım. Öyle bir eğitim dünyası teşekkül ettirelim ki yan tarafta yetişkin köylümüz eğitim alıp bir sertifika kapsamında bir halk eğitim kursuna katılırken diğer sınıfta da torunu veya çocuğu eğitim alsın.' İlk kez bir eğitim kurumunun içinde yetişkin ve çocukları, bir aileyi bir araya getirebilme amaçlı ve bu nedenle yaşam merkezi ismini verdiğimiz köy yaşam merkezlerini aktif hâle getirmek için tüm Türkiye'de çalışmalara başladık. Bugün itibarıyla 520 köy yaşam merkezini hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz."
Bu sayıyı yeni eğitim öğretim yılının açılacağı 12 Eylül tarihine kadar 1.500'e çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Özer, 2022 yılının sonunda da ihtiyaç duyulan tüm köylerdeki köy okullarını hızlı bir şekilde onarımdan geçirerek vatandaşların hizmetine sunacaklarını kaydetti.
Özer, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu, tekrar kalkınma hamlesini köylerden başladığı çok önemli bir atılım. İnşallah, buralar sadece anaokulu, ilkokul, halk eğitim merkezleriyle kalmayacak. Aynı zamanda önümüzdeki günlerde köylerdeki kadın kooperatiflerini de köy yaşam merkezleriyle entegre edeceğiz. Böylece eğitimle iş gücü piyasasını da iç içe geçiren bir mekanizmayı hayata geçirmiş olacağız."
Üç hafta önce Aydıncık Köy Yaşam Merkezinin açılışını yaparken bu bölgede arıcılık kursunun olduğunu gördüklerini, bunun üzerine bu kursların sertifika törenine katılmak istediklerini hatırlatan Özer, şunları söyledi: "Sayın Valim sertifika alan tüm köylülerimize, arıyı temin edecek. Altındağ Belediye Başkanımız da kovanlarını verecek. İşte bu amaçla bugün buradayız. İnşallah, sadece arıcılıkla değil, istenilen üç binin üzerinde farklı kursu Aydıncıklı vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Buranın sürekli -yaz kış demeden- bir eğitim ocağı olarak dumanını tüttürmeye devam edeceğiz. Türkiye'nin her bir noktasında bu meşale yanacak ve biz bu vesileyle birliğimiz, beraberliğimiz çok daha artmış, insan kaynağımızın niteliği çok daha güçlenmiş bir hâlde o güçlü Türkiye yürüyüşüne sizlerle birlikte devam edeceğiz."
