EĞİTİM KURUMLARINA "HİJYEN VE ENFEKSİYON ÖNLEME" STANDARDI
Millî Eğitim Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında "Eğitim Kurumlarında Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi ve Enfeksiyonu Önleme İş Birliği Protokolü", Bakan Ziya Selçuk ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından imzalandı.MEB Başöğretmen Salonu'nda düzenlenen imza töreninde konuşan Bakan Selçuk, konuşmasına Mersin'de intikal esnasında şehit olan Mehmetçiklere Allah'tan rahmet, yaralanan askerlere acil şifalar dileyerek başladı. Bakanlığın öğrencilere daha iyi eğitim verebilmek için uygulamaya koyduğu çalışmaların sekteye uğramadan devam ettiğini belirten Selçuk, dünyanın pek çok ülkesinden çok daha hızlı ve kapsamlı bir başarı ortaya konulmasının gurur verici olduğunu söyledi. Selçuk, "16 Mart 2020 tarihinden itibaren kapalı olan kurumlarımızın yeni normalde daha temiz, sağlıklı ve güvenli olması için pek çok çalışma yapıyoruz. Her detayı ayrıntılı olarak hesaplıyoruz. Sadece Milli Eğitim Bakanlığı içinde değil, tüm kurumlarımızla bağlantılı olarak tüm kurumları izleyerek bu çabalarımızı sürdürüyoruz. Okulların açılması sadece müfredatın işlenmesi anlamına gelmiyor. Okul bir sosyalleşme alanıdır. Çocuklarımızın öğretimin dışında eğitimle alakasını kuran yerlerdir." dedi. Bakan Selçuk, anne ve babaların bu süreçte yorulduğunu, onlara destek vermeye devam edeceklerini vurguladı. "Eğitim Kurumlarında Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi ve Enfeksiyon Önleme Kılavuzu"nun okulların açılması için yaptıkları hazırlıklarda yol gösterici kaynaklardan biri olduğunun ve kurumlararası iş birliği ile hazırlandığının altını çizen Selçuk, kılavuzun Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türk Standartları Enstitüsünün (TSE) çalışmaları ile tamamlandığını, kılavuz kapsamında pilot okullarda incelemeler yaptıklarını belirtti. Selçuk, şöyle konuştu: "Kılavuz, yeni dönemde okullarımıza rehberlik edecek, hijyen ve enfeksiyon konularında okulların kurumsal sorumluluklarını yerine getirmesi için sağlıklı bir rehber olacak. Okullarımızın kılavuzla bir standart oluşturulabilmesi için kalite kontrol alanında uzman bir kuruluş olan TSE ile çalışmamızın çok ayrı bir önemi var. Bunu Milli Eğitim Bakanlığının iç süreçlerinde yapmak istemedik. Şeffaf bir şekilde yapmak istedik. Herkese açık ve net olarak ne yaptığımızı bilerek yapmaya çalıştık. Bu iş birliğinde, eğitimdeki standartları test edecek kişilerin, uzmanların yetişmesinde TSE'nin desteği oldu. Bizim öğretmenlerimiz, eğitimcilerimiz bu konuda eğitimler aldı. Süreç işlerken, okullarımızdaki hijyen konularında farkındalığı arttırdık ve okullardaki düzenlemeleri buna göre yaptık. TSE ile iş birliği bu açından çok çok önemli. Hangi okulun, hangi standarda sahip olması gerektiği gibi bir kontrol listesinin hazırlanması söz konusu. Koridorlar, öğretmenler odası, sınıflar, ıslak mekanlar, bahçe gibi hangi mekan olursa olsun standartların konulması gibi TSE'nin koyduğu yaklaşım çok çok önemli. Kamuoyuna ve ailelere karşı sorumluluğumuz ve mesuliyetimizin farkında olduğumuz için kapalı bir çalışma olarak değil de, kurumlar arası bir çalışma olarak yapmayı tercih ettik." Bakanlığın temizlik standartları konusunda "Beyaz Bayrak" isimli bir çalışma yürüttüğünü ve bu kapsamda okulların standartları yerine getirdiğinde Beyaz Bayrak aldıklarını anımsatan Selçuk, koronavirüs sonrası dönemde okulların hijyen konusunda daha yüksek standartları yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
"Hijyen takibi için yazılım hazırlandı "
Kılavuz çalışmaları ortaya çıktıktan sonra öğretmenlerimiz, velilerimiz, okul yöneticilerimizle toplantılar yaparak görüşleri alındı. Her birinin sahada karşılaşabileceğimiz sorular ve sorunlar konusundaki fikirleri ortaya kondu, istişareler gerçekleştirildi. Son görüşler alınarak, kılavuza son hali verildi" ifadesini kullanan Selçuk, kılavuzu eğitim kurumların kullanımına açtıktan sonra desteklerini çok yoğun olarak sürdüreceklerini belirtti. Selçuk, kılavuzun uygulanması için okullar, iller ve ülke ölçeğinde ekip kurduklarını dile getirerek, "Kılavuzun uygulanması için 2 bin iş sağlığı ve güvenliği denetmeni yetiştirildi. Bu denetmenler her bir okulu anlamak için objektif değerlendirmeler yapacak. Biz sadece dış değerlendirme yapmak istemiyoruz. Okullar önce öz değerlendirme yapsın. Öz değerlendirmeden sonra bir dış değerlendirme gerçekleşecek. İkisi arasındaki farka bakılacak. Okulun neye ihtiyacı varsa denetmenler bu ortaya koyacak. Arkasından da gereği neyse yerine getirilecek." diye konuştu. Her eğitim kurumunun bu standartları uygulamaktan sorumlu olduğunu vurgulayan Selçuk, bunun yerine getirilebilmesi için ihtiyaç duyulan danışmanlığın Bakanlık desteği ile yerine getirileceğini kaydetti. Bakan Selçuk, "Sürecin sistematik takibini oluşturmak amacıyla okullarımızın aynı ara yüzü görebilecek bir yazılım hazırlandı. Bu yazılımla takip ve raporlama işini kolay bir şekilde yapabileceğiz." dedi.
Veli, öğrenci ve öğretmen için özel kılavuzlar da hazırlanacak
Öğrencilerin kişisel bakım ve becerilerinin önemli olduğunu belirten Bakan Selçuk, bunun için okullarda bir uyum programı başlatacaklarını, çocuklara kişisel temizliğin önemi konusunda farkındalık sağlamak için içerikler hazırladıklarını kaydetti. "Kılavuz, kurumlara ve hizmetlere yönelik hazırlandı. Veliye, öğrenciye ve öğretmene yönelik özel, ayrı kılavuzlar da hazırlanacak." bilgisini veren Selçuk, kılavuzun hazırlanmasında desteğini esirgemeyen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'a ve eğitim camiasına teşekkür etti. Selçuk, ayrıca "Okulların açılması için her türlü hazırlığımızı çok yüksek bir dikkatle devam ettiriyoruz." açıklamasında bulundu.
"Okullarımızdaki yüz yüze eğitimi, en güvenli ve sağlıklı koşullarda gerçekleştirmek adına önemli bir işe imza atıyoruz."
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise, atılacak imzanın, söz konusu bakanlıklar arasında bir iş birliği protokolü olmanın ötesinde, çok daha derin bir anlam ve etki alanına sahip olduğunu belirtti. Varank, yakın zamanda çocukların yeniden okullarına döneceğine işaret ederek, "Son 4 ay, onlar açısından da oldukça zorlu ve alışılmadık bir dönemdi. Okullarını, arkadaşlarını ve öğretmenlerini ne kadar özlediklerini biliyoruz. Protokolle, okullarımızdaki yüz yüze eğitimi, en güvenli ve sağlıklı koşullarda gerçekleştirmek adına önemli bir işe imza atıyoruz." ifadesini kullandı. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle tüm dünyanın zorlu bir testten geçtiğinin altını çizen Varank, hükümetçe uyguladıkları politikalar sayesinde başarılı bir sınav verildiğini dile getirdi. Varank, sağlık yönetimi ve ekonomik sürdürülebilirlik alanında atılan adımların müspet sonuçlarının görüldüğünü belirterek şöyle devam etti: "Bundan sonraki dönemde, yine aynı irade ve kararlılıkla devam edeceğiz. Bakanlık olarak pandemi sürecinde, KOSGEB, TÜBİTAK ve bölgesel kalkınma politikaları, aşı-ilaç ve test kiti geliştirme çalışmaları, yoğun bakım solunum cihazlarının üretilmesi, teknopark ve Ar-Ge merkezlerinde uzaktan çalışma gibi pek çok hususta etkin çözümler geliştirmeye odaklandık."
745 firma belge aldı
Türk Standardları Enstitüsü (TSE) kanalıyla reel sektöre doğrudan dokunan yenilikçi işlere imza attıklarını vurgulayan Varank, piyasa dinamizmini canlı tutacak ihtiyaçları tespit ettiklerini ve hızlıca çözüm önerileri geliştirdiklerini söyledi. Varank, TSE ile sanayi kuruluşları için "COVID-19 Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu"nu hazırladıklarını daha sonra da kılavuza yeni alanlar ekleyip, turizm sektörünü de içerecek şekilde hizmet sektörünü bu çalışmalara dahil ettiklerini hatırlatarak şunları kaydetti: Önerdiğimiz tedbirleri uygulayan firmalara, 'Kovid-19 Güvenli Üretim, Güvenli Hizmet ve Güvenli Turizm Kalite Belgeleri' vermeye başladık. Şimdiye kadar bu alanda 745 firmamız belgelerini teslim aldı. Firmalarımızın artan bu farkındalığı, sahada da karşılık buluyor. İş yerinde oluşan güven ortamının yanında, ürün ve hizmetlerin sağlıklı koşullarda üretilmesi tüketici güvenini de perçinliyor."
Eğitim kurumlarına standart
Varank, attıkları adımların sadece reel sektörle sınırlı kalmadığına işaret ederek hazirandan bu yana Milli Eğitim Bakanlığı öncülüğünde, çocukların okula güvenli dönüşü için çalıştıklarını vurguladı. TSE'nin saha tecrübesini, Milli Eğitim Bakanlığı uzmanlarının önerilerini, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu kararlarını UNESCO ve OECD tarafından yayımlanan kriterlerle buluşturduklarını ifade eden Varank, "Eğitim Kurumları için Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu'nu hazırladık. Kılavuz Kovid-19'a karşı alınması gereken tedbirlerle sınırlı değil. Geniş bir bakış açısına sahibiz. Okullarımızda salgınlarla mücadele için hijyen ve sanitasyon koşullarını geliştirip, uygulamaları yakından takip etmeyi amaçlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Varank, ülke çapında tutarlı ve esnek bir yaklaşım geliştirmeye çalıştıklarının altını çizerek eğitim kurumlarının çalışan sayısı, yapısı ve faaliyetleri gibi değişiklik gösteren uygulamalarını da kapsam altına aldıklarını bildirdi. Okullarda daha etkin bir hijyen yönetimiyle çocukların, personel ve ailelerin hastalık yükünün azalacağını dile getiren Varank, "Sağlıklı ortamdaki sağlıklı çocuklar, daha etkili bir eğitim öğretim ortamına kavuşacak ve okulda hijyen kurallarını öğrenen çocuklarımız yaşamları boyunca daha bilinçli olacak." dedi. Varank, okullardaki idarecilerin bu kılavuzu dikkatlice okumaları gerektiğini belirterek anlaşılmayan kısımlar için başvuru gelmesi halinde 1-2 günlük eğitimler de verebileceklerine değindi. Okulların kılavuzdaki tedbirleri uygulamalarını beklediklerine işaret eden Varank, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu uygulamaların bir eylem planına yansıtılması gerekli. Eylem planında, dezenfektanların nerede bulunacağı, okula girişte hangi kontrollerin yapılacağı, sınıflarda sıra dizilimi ve yerleşim planı detayları, havalandırmanın nasıl sağlanacağı, şüpheli bir durumla karşılaşıldığında uygun alanın belirlenerek ilgili kişilerini izole edilmesi gibi bilgilerin tespit edilmesi gerekiyor. Çocuklarımızı okula taşıyan servisler de dahil olmak üzere derslikler, oyun alanları, laboratuvarlar, öğretmen odaları ve yemekhaneler gibi tüm bölümlerde hijyenik koşulların sağlanıp planlı olarak sürdürülmesi gerekiyor. Ayrıca her okulumuzun kendi risk analizlerini de yapmasını bekliyoruz. Uygulama aşamasına geçen okullar, öz değerlendirmelerini tamamladıktan sonra başvuruda bulunabilecek."
"Okulum Temiz Belgesi"
Varank, devlet okullarının Milli Eğitim Bakanlığına, özel okulların ise TSE'ye başvuracağını belirterek "Başvuru sonrasında uzman ekipler bu okulları yerinde denetleyip kontrol ve belgelendirmesini yapacak. Okulun büyüklüğüne göre denetimler, azami 2 günde tamamlanacak. Denetimden başarıyla geçen okullar da aynı hafta içinde 'Okulum Temiz Belgesi'ni alabilecek. Belge sayesinde çocuklarımız, hijyen şartları en üst seviyeye taşınmış, salgına karşı tedbirlerini almış güvenli ortamlarda eğitim-öğretim hayatına devam edebilecek." diye konuştu. Velilerin, çocuklarını gönül rahatlığı içinde okullarına gönderebileceklerinin altını çizen Varank, çocukların salgının yayılmasında risk unsuru olarak gündeme gelmeyeceğini ifade etti.
"Diğer ülkelere örnek olmak istiyoruz"
Varank, Birleşmiş Milletlere göre, yetersiz temizlik yüzünden her yıl dünyada 1,5 milyon çocuğun hayatını kaybettiğini hatırlatarak şunları kaydetti: "Bu sayı, her 20 saniyede 1 ve her gün 4 bin 100 engellenebilir ölüm anlamına geliyor. Oluşturduğumuz bu kılavuzla, diğer ülkelere de örnek olup uluslararası alanda takip edilmek istiyoruz. Yetersiz temizlik yüzünden, dünyada da çocuk ölümleri yaşanmasın istiyoruz." Bakan Varank, eğitim kurumlarına yönelik kılavuzun hazırlanmasında emeği geçenlere ve Milli Eğitim Bakanı Selçuk'a teşekkür etti. Konuşmaların ardından, her iki bakan iş birliği protokolünü imzaladı.