“Eğitim ve kültür alanındaki bir dizi sorunlarımızı halletmemiz durumunda ülkemizin geleceğinin çok daha aydınlık olacağına inanıyorum”

Kütüphaneler Haftası dolayısıyla Menteş Ortaokulu tarafından organize edilen kutlama programı Yenişehir Belediyesi Nikâh Salonunda yapıldı. Etkinliğe; Yenişehir Kaymakamı Dr. Mustafa Özarslan, İl Milli Eğitim Müdür Vekili Erol Özdemir, Yenişehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Kamil Çelebiyılmaz, Memur Sen Mersin İl Başkanı Abdulla Çelik’in yanı sıra okul idarecileri katıldı.

“Başarılı insanların en önemli özelliklerinden biri okuma alışkanlığına sahip olmaları”

Yenişehir Kaymakamı Dr. Mustafa Özarslan, başarılı insanların en önemli özelliklerinden birinin okuma alışkanlığına sahip olmaları olduğunu belirterek, “Atatürk’ün okuduğu kitapları hatırlıyorum. Orada en çok dikkatimi çeken altı çizilen kelimeler, paragrafın sağına soluna alınan ünlem işaretleri, soru işaretleri ve kısa notlar… Çocuklarımıza okuma alışkanlığını içselleştirerek kazandırmamız gerekiyor”

“300 bin kahvehaneye karşın ülkemizde 3 bin 500 kütüphane var”

Merak duygusu, okuma ve yazma alışkanlıklarının birbirini tamamlayan unsurlar olduğundan bahseden Özarslan, ülkemizde 300 bin kahvehane olmasına karşın yalnızca 3 bin 500 kütüphane olduğunu söyledi.

Kütüphanelerimizi zamana ayak uydurmaları için projeler yapılması gerektiğini bildiren Özarslan, Milli Eğitim Bakanlığının yürüttüğü Z Kütüphane Projesi ve ilçelerinde yürütülen Cennetin Köşeleri adlı projeleri örnek olarak verdi.

 Kitap ve okuma kavramlarının memleketin en önemli mevzusu olması gerektiğine dikkat çeken İl Milli Eğitim Müdür Vekili Erol Özdemir ise “ Yine şahsıma göre davamız teknik ve ekonomik bir dava değildir. Davamız eğitim ve kültür davasıdır. Eğer eğitim ve kültür alanındaki bir dizi sorunlarımızı halledersek bu ülkenin geleceğinin çok daha aydınlık çok daha parlak olduğuna inanıyorum” dedi.

“Kitap medeniyeti kuran en önemli öznedir”

Özdemir, “Kitap kutsaldır okumak bir ibadettir. Nitekim kitap medeniyeti kuran en önemli öznedir. İslam medeniyetime baktığımız zaman bedevi Arapları medeniyet kuran aktif bir özne hale getiren kutsal kitabımızdır. Müslümanlar kutsal kitaplarından aldıkları bir motivasyonla çok önemli ikinci bir şey daha yapmışlar. Abbasiler devrinde kurulan Beyt´ül Hikme vasıtası ile çevre medeniyetlerde kitap adına bilgi adına ne varsa Arapçaya kazandırmışlar. Arapçaya kazandırılan ilk eser ise Sanskritçeden olmuştur”

 Müslümanların hiçbir komplekse kapılmadan bu çeviri faaliyetlerini yaptıklarını belirten Özdemir, İlkin tercüme yapmışlar daha sonra ise yayınladıkları eserlerle dünya medeniyetine katkıda bulunmuşlar” diye konuştu.

 

“Yeniden dirilmenin dünya medeniyetine katkıdan bulunmanın yolu kitaptan geçiyor”

Tanzimat’tan sonra bir medeniyetin aktif kurucu öznesi olma özelliğimiz bir tarafa bırakıp,  Batı medeniyetine ayak uydurma çabasına girildiğini ifade eden Özdemir, Yeniden dirilmek ayağa kalkmak dünya medeniyetine katkıda bulunmak bu toprakların hikâyesini dünyaya anlatmak istiyorsak bunun yolu kitaptan ve okumaktan geçiyor”

“Toplum olarak çok azımız okuyor”

Cemil Meriç’in kitaba ve okumaya ilişkin düşüncelerine atıfta bulunan Özdemir, toplum olarak biz öğretmenler gerek öğrenciler gerekse yetişkinlerimiz kitabın ve okumanın önemini sıklıkla yapmamıza rağmen maalesef çok az okuyoruz. Okuyanlarımız bir kısmı da okumayı bir kitabı baştan sona okuyup bir tarafa atmaktan ibaret zannediyorlar. Oysa etkili bir okumak için bence iki tane şeye ihtiyaç var. Bunlardan birisi okuduklarınızın sizlerde kalıcı olması, bir diğeri ise okuduklarınızdan hareketle sizde yeni fikirler doğurması. Bu çok önemli bunu yapmak için de kitabı alarak üstün körü geçmektense o kitabı tabiri caizse didik didik etmeniz gerekiyor. Aksi takdirde okumadan maksimum faydayı sağlamamız mümkün değil”

“Okumamamızın nedenini kültürel kodlarımızda aramamız gerekiyor”

Okuma alışkanlığımızın toplum olarak olmamasının nedenini kültür dünyamızdan kaynakladığına işaret eden Özdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “Çok eskiye gittiğimizde okumaya ilişkin toplumun yaklaşımının çok daha olumlu olduğunu görüyoruz. Bugün gelinen noktada ise gençlerimiz, yetişkinlerimiz okumuyor. Bunun sebeplerine ise toplumumuzun kültürel kodları ve organizasyonunda bakmamız gerekiyor. Kaçımız okumaya, okumuş insana itibar ediyoruz. Okumaktan kastım üniversite okumak değil kitap okumak. Ya da toplumun ileri gelenlerinin kaçının kitapla arası iyi. Okuyor okuduğundan hareketle analiz ediyor. Okumak, hayatı bize çeşitli manzaralar ile kavrama imkânı veriyor” şeklinde konuştu.

“Okuma alışkanlığını kazandırmak için gerekirse ilkokullarda öğrencileri ders yükünden kurtararak müfredat değişikliği yapmayı düşünmeliyiz”

Çocuklarımızın okumasında anahtar rolün aileler ve öğretmenlerde olduğuna vurgu yapan Özdemir, özellikle okul öncesi eğitim ve temel eğitimde ciddi değişikliklerin yapılması gerektiğini ifade ederek, “Bunu yapmak için belki ilkokul müfredatını tamamen değiştirip sadece kitap okumayı sevdirecek bir anlayışa dönmemiz gerekiyor. Yoksa çocuklarımızı ders yükü ile meşgul ederek okuma alışkanlığa kazandırma şansımız yok”

 

            Protokol konuşmaları, sunumlarla devam eden programın sonunda Kütüphaneler Haftası dolayısıyla düzenlenen resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilerin ödülleri verildi.