23 Nisan 100 yaşında!

Tam 100 yıldır, ulusun egemenliği ilkesini mutlak kılan bir meclisin varlığıyla birlikte yönetimde söz sahibi olabiliyor, ülkemizi ilgilendiren kararlar alınırken "Ben de varım!" diyebiliyoruz. Bizi yönetenleri seçiyor, insan olmaktan kaynaklanan doğal haklarımız ile yine insan olmanın faziletlerine uygun bir yaşam sürüyoruz. Bir yandan da edindiğimiz tüm değerleri bizden sonraki nesillere aktarıyoruz. Bu aktarımda en güçlü rolü bayramlarımız üstleniyor. İşte en kutlu bayramın bir yenisine erdik bugün!

En kutlu, çünkü geleceğimizi şekillendirecek çocuklarımızın bayramı bu bayram!

Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı yıllarda, emperyalizmin pençesinden kurtulma mücadelesinin çok başlarındaydık henüz. Kuvvetli bir iman ve geleceğe olan inançla, kadını ve erkeğiyle bir halk, kurtuluş mücadelesinin içinde bizzat yer alıyor, bizlere bağımsız bir ülke bırakmak uğruna şahadet şerbetini içiyor ve geride, bizlere emanet olmak üzere kendi evlatlarını yetim ve öksüz bırakıyordu.  Bu öksüz ve yetim yavruların, şahadeti tatmış anne ve babalarından kalan emanetlere, yani çocuklarına sahip çıkmak, bir ülkenin tüm insanlarının boynunun borcu idi. Bir bayramı kendilerine armağan etmek üzere, hayatta yalnız kalmış vatan evlatlarından daha önce kim gelebilirdi ki!...

Çocuklara armağan edilmek üzere; tarihsel süreç içinde İstanbul'un işgal edildiği, Yunan ordusunun Batı Anadolu'da ilerlediği ve iç isyanların sürdüğü bir ortamda, çok yönlü bir varoluş mücadelesinin önemli bir adımı olmak üzere, Büyük Millet Meclisinin açıldığı 23 Nisan'dan daha kıymetli bir gün olabilir miydi? Bugün ki, yetişen kuşaklara ulusal bağımsızlık bilincini kazandırmak için ulusun egemenliği ilkesinin hakim kılındığı en kutlu gündür. Mustafa Kemal Paşa, bugüne dair "23 Nisan, Türkiye için milli tarihin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. Bugün, bir cihan husumete karşı kıyam eden Türkiye halkının Türkiye Büyük Millet Meclisini vücuda getirme hususunda gösterdiği harikayı ifade eder." diyerek 23 Nisan'ın önemini dile getirmiş ve zaman içinde bu "harikayı" Türk çocuklarına armağan etmiştir.

Milli bayramların uluslar için birlik ve bütünlüğü sağlayan, milli onur ve gururu arttıran özellikleri göz önüne alındığında ve tarihi gerçeklerden hareketle, dünyanın ilk ve resmen kutlanan tek çocuk bayramı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı, 100.yılına erdiğimiz bugün de içinde bulunduğumuz şartlara rağmen, Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki coşkuyla kutluyoruz.

Okullarımızdan uzaktayız ancak birbirimizden değil! Her birimiz evlerimizde, aynı milli ruh ile ellerimizde bayraklar, dillerimizde 23 Nisan ezgileri ve kalplerimizde aynı heyecan ile bayramımızı kutluyoruz.

Sevgili çocuklar, kıymetli yavrularımız,

Gönderdiğiniz şiirler, yazdığınız metinler, söylediğiniz şarkılar, birbirinden renkli resimler ile bu özel bayramı, layık olduğu kıymetten mahrum etmediniz. Bu da bize gösteriyor ki, gerek öğretmenleriniz gerekse aileleriniz sizlerin yetişmesinde üstlerine düşen ne varsa yerine getirmişler; ne mutlu sizlere, ne mutlu bizlere! 

Tüm dinamikleriyle çağdaş medeniyetler seviyesine yükseltmek vazifesinde hazır bulunduğumuz Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğini inşa etme görevini üstlenecek, fiziksel ve ruhsal yönden çağın değerlerini kavrayacak aydın kuşakların yetiştirilmesinde büyük önem arz eden bir bayram olarak bir sonrakini, çocuklarımızın şen sesleriyle yankılanan okullarımızda, aynı coşkuyla ve eksilmeyen minnetle yeniden kutlamak ve nice 100 yıllara milletçe sağlık ve huzur içinde ermek dileğimle,

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun !

Adem KOCA

Mersin İl Millî Eğitim Müdürü