Bağımsızlığımızın sembolü İstiklâl Marşı'mızın, TBMM'de Kabul Edilişinin 99. Yıldönümü'nü kutlayarak, İstiklâl Şairimiz Mehmet Akif ERSOY'u saygı ile anıyorum.

            İstiklâl Marşı, Türk'ün tarihe karşı direniş kararlılığının zirvede olduğu bir sırada; Türk millî ruhunun ortak heyecanının, ortak iradesinin, ortak hassasiyetinin bir ürünüdür.

            Korku dolu günlerin, yerini umuda bıraktığı, umudun inancı beslediği ve en nihayetinde milletin kurtuluşa erdiği milli mücadele günlerinin bir destanı mahiyetindedir.

            "Korkma!"

            Nasıl da güven veren, cesaret veren bir giriş...

            Türk Milletinin varlık yokluk mücadelesi verdiği, sonunda kimsenin ışık görmediği o karanlık günlerde, maneviyatı yüksek, idealist bir şair, kendisine verilen görevin hassasiyetinin ve kutsiyetinin farkındalığı içinde, kendisini günlerce kapattığı bir dergâhın duvarlarının ardından, milletine böyle seslenerek başladı, İstiklâl Marşı'nın dizelerine...

            Üzerinden geçen yıllar sonrasında, 1936'da, hasta yatağında kendisini ziyaret eden bir dostuna Akif, şu sözleri söyler:     

            "O günler ne samimi, ne heyecanlı günlerdi. Fakat bir gün bile ümidimizi kaybetmedik, asla yeise düşmedik. Zaten başka türlü çalışabilir miydik? Ne topumuz vardı ne tüfeğimiz. Fakat imanımız büyüktü. O şiir, milletin o günkü heyecanının kıymetli bir hâtırasıdır. O şiir bir daha yazılamaz... Onu kimse yazamaz... Onu ben de yazamam... Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değil, milletimindir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en büyük hediyem budur..."

           Bu ne kutlu bir hediyedir ki dünya üzerinde sözleri bu kadar anlamlı, kalbe ve ruha bu denli işleyen bir başka milli marş yoktur! Bu marş, bizim geçmişimiz ve geleceğimizle kimliğimizin, karakterimizin bir ifadesi mahiyetindedir.

           Öyle değil midir ki biz ezelden beridir hür yaşadık, hür yaşarız!

           Değil midir ki iman dolu göğüsleriyle, sınır boylarımızı beklemektedir hala, evlatlarımız!

           Kıymetini bilmekte değil miyiz ki, bu cennet vatanımızı, canımız pahasına, her an, korumaktayız!

           Ey Akif, ey büyük üstat, şiirin abidesi Eserin milletinin, ruhunun gül destesi.

           Sadece bir şair değil, aynı zamanda bir eğitimci, bir gazeteci, veteriner hekim ve çok yönlü kişiliğiyle en nihayetinde bir milletvekili olarak, etkileri kendi çağının ötesine geçip günümüze kadar ulaşmış bir Türk aydınıdır Mehmet Akif. Devrin en tanınmış kişilerinden birisi olmasına rağmen, milli mücadeleye katılmak için, İstanbul'daki hayatından vazgeçmiş, milli mücadelenin şahlanması için vaazlar vermiş ve milli heyecanın uyanmasında çok etkin bir rol oynamıştır.

            İstiklâl Marşı'mızın şairi büyük üstat Mehmet Akif Ersoy'u ve ona bu marşı yazdıran kahraman atalarımızı rahmetle anıyorum.

            " Allah bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırtmasın."

Adem KOCA

Mersin İl Millî Eğitim Müdürü