Öğretim Yöntem ve Teknikleri (Kuran-ı Kerim) Kursu Semineri
Öğretim Yöntem ve Teknikleri (Kuran-ı Kerim) Kursu Semineri
Öğretim Yöntem ve Teknikleri (Kuran-ı Kerim) Kursu Semineri Suphi Öner Öğretmenevi Anamur Salonunda başladı. Programa; Din Öğretimi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Mehmet Nezir Gül, Millî Eğitim Müdürü Adem Koca, Millî Eğitim Şube Müdürü Muhammed Çiftçi, Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve Eğitim Fakültesi DKAB Bölüm Başkanı Prof. Dr. Asım Yapıcı ve 81 ilden Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenleri katıldı.
Program İstiklal Marşının okunması ve Kur’an Tilaveti ile başladı. Millî Eğitim Müdürü Koca yapmış olduğu konuşmada, Seminer için Mersin’i tercihlerinden ötürü Din Öğretimi Genel Müdürlüğüne teşekkürlerini iletti.
Kur’an-ı Kerim Tefsirinin önemine vurgu yapan Koca, “Kur’an insana rehberlik eder ve onu yönlendirir. Ancak bu yönlendirme onun doğru anlaşılması ve yaşanılan çağla ilişkisinin doğru kurulmasına bağlıdır. Bunun için öncelikle Kur’an’ın insan hayatındaki rolünün kavranması ve Kur’an’la günümüz insanı arasında sağlıklı ve canlı bir ilişkinin kurulabilmesi gerekir. İşte tefsir bu amacın gerçekleşmesini sağlayan bir ilim dalıdır” dedi.
“Tefsir ilminin Kur’an’ı anlamadaki önemi, bu ilmin belirlediği ilke ve yöntemlerde kendisini göstermektedir. Kur’an tefsirinde bu ilke ve yöntemlere bağlı kalmak, ayetlerin iniş amaçlarına uygun gerçek anlamlarına ulaşabilmek açısından çok önemlidir” diyen Koca tüm katılımcılara başarılar dilediğini ileterek konuşmasına son verdi.
Program Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve Eğitim Fakültesi DKAB Bölüm Başkanı Prof. Dr. Asım Yapıcı’nın katılımcılara hitaben yaptığı sohbetle devam etti.
Yapıcı konuşmasında, yazılı metinlerin suskun olduğunu ve metinleri konuşturanların insanlar olduğunu söyledi.
İfadesini daha açık hale getirmek için örnekler veren Yapıcı, Almanca bilmeyen bir kişinin, Faust’u yorumlamakta yaşayacakları zorlukla Almanca’ya hâkim bir kişinin yorumlamasının farklı olacağını ifade etti.
Kutsal kitapların ait olduğu döneme yönelik açıklamalar ile zaman ve mekân üstü evrensel mesajlar olmak üzere en azından iki farklı özellik taşıdığını belirten Yapıcı, coğrafya, kültür, zaman ve şartların hem mezhebi aidiyetler ve hatta meşrebi tutumlar, hem de yorumcunun kişisel tarihi ve bireysel din anlayışı değiştikçe yorumların farklılaştığını kaydetti.